ALÇI
Alçı taşı (jips) doğal olarak oluşan ve bileşiminde iki molekül su bulunduran bir Kalsiyum Sülfat mineralidir. (CaSO4 2H2O)
Alçı taşının bünyesinde yarım molekül su kalacak şekilde, ısıtılması ve öğütülmesi ile alçı elde edilir. Alçı suyla karıştırılınca tekrar katılaşarak bağlayıcılık özelliği taşıyan bir yapı malzemesine dönüşür.
Alçı, binlerce yıldır birçok alanda , çok sayıdaki yararları ile insanlığın hizmetinde olmuş ve çağdaş yapı malzemeleri arasında da yerini almıştır. Kalkınmış ülkelerin tüketimleri incelendiğinde alçının inşaat sektöründeki önemi gün geçtikçe artmaktadır.
Günümüzde alçı taşı kullanımının % 5′ i zirai amaçlı, %15 i endüstriyel amaçlıdır. Geri kalan miktarın tamamı yapı sektöründe kullanılmaktadır.
Alçının yapı malzemesi olarak sağladığı yararları son yıllarda farkeden ülkemiz günümüz koşullarında yaklaşık 2 milyon ton alçıyı yapılarda kullanır hale gelmiştir.
Yapı Sektöründe Kullanılan Alçılar Ve Türevleri
Yapı alçısı
Kartonpiyer alçısı
Saten perdah alçısı
Perlitli sıva alçısı
Makine sıva alçısı
Derz dolgu alçısı
Yapıştırma alçısı ( Alçı plaka, duvar blok )
Alçı duvar levhası
Kalıp Alçıları
Teksir kalıbı alçısı
Porselen kalıp alçısı
Seramik kalıbı alçısı
Kiremit kalıbı alçısı
Tıpta Kullanılan Alçılar
Diş alçısı
Ortopedik Alçı
Alçı yapı sektörü dışında pek çok alanda kullanılmaktadır:
Tarım ve hayvancılık sektöründe gübre ve hayvan yemi olarak
Tıpta, cerrahide, dişçilikte ve ortopedide
Endüstride cam sanayinde, sondajcılık, tutkal, plastik üretiminde
Ham jips, beyaz boya, kağıt dolgu malzemesi olarak kağıt ve pamuklu tekstilde
Kömür işletmelerinde kömür tozlarında kül oranını artırmak için
Ham jips, çimento sanayinde
Mayalandırma için bira sanayiinde
Seramik sanayinde döküm ve kalıp işlerinde
Anhidrit (susuz alçı) kükürt veya kükürt oksitle sülfat asidi elde etmek için
iskoçyada anhidrit ve alçıdan faydalanılarak sülfirik asit üretiminde ve Yan ürün olarak portland çimentosu imalatında
Alçının tarihteki ilk izlerine, günümüzden yaklaşık 8.800 yıl önce (M.Ö. 6800 – 5700) dünyanın bilinen en eski yerleşim merkezlerinden biri olan Konya Çatalhöyük te rastlıyoruz. Kazılar sonucu gün ışığına kavuşturulan Çatalhöyük evlerinin zemin ve duvarları ile duvar resimlerinde (fresk) alçı kullanılmıştır. Alçı daha sonraları Anadolu ve Mezopotamya da Sümer, Asur, Selçuklu ve Osmanlı; bu coğrafya dışında ise özellikle Aztek, Mısır, Yunan ve Roma uygarlıklarında önemli bir yapı malzemesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Avrupa da Rönesans mimarlığının özentili ve süslü üslubuna uygun bir malzeme olan alçı, bu dönem mimar ve ressamları tarafından gerek iç gerekse dış yüzeylerde ve taştan daha rahat biçimlendirilmesinden dolayı ilk kez sütun ve kornişlerde kullanılmıştır.
1666 yılındaki Londra yangını alçı kullanımının geniş kitlelerce benimsenmesi bakımından bir dönüm noktası sayılabilir. Bu felaket sırasında ahşap yapıları koruduğu gözlenen alçının kullanımı Paris’ te zorunlu hale getirilmiş,bu vesile ile sıva alçısına da Paris alçısı lakabı takılmıştır. 1700′ lerden itibaren alçıtaşının toprak ıslahında, özellikle de sebze, yerfıstığı, pamuk, patates gibi ürünlere kalsiyum ve kükürt sağlayıcı doğal gübre olarak kullanımıyla da artan ilginin neticesinde olsa gerek, 18.yüzyılda Fransız kimyacı Lavoisier alçı üzerine yapılan ilk bilimsel çalışmayı yayınladı. Takip eden iki yüzyılda insanoğlunun alçı kültürü öylesine gelişti ki, bugün 100 den fazla ülkede 100 milyon tonun üzerinde alçıtaşı tüketilmekte.
Osmanlı ya gelince, alçı bu dönemden günümüze miras kalan birçok kervansaray, han, hamam, konak, yalı ve sarayda kullanılmıştır. İlginçtir ki, bazı Osmanlı hamam tavanları, içerideki yoğun nemi dengelemek amacıyla alçı ile kaplanmıştır.
Cumhuriyet döneminde alçı üretimi ilk kez 1930 larda atölye düzeyinde Kayseri de başlamış, sürekli çeşitlilik kazanarak ve yaygınlaşarak günümüze kadar gelmiştir.
Alçı dökümünden ve prizini yapıp kuruduktan sonra boyutlarında bir değişiklik göstermez. Böylelikle beton gibi rötre çatlakları ve ahşap gibi bünyesine rutubet alıp verdiği halde boyut ve şekil değişikliği yapmaz,
Alçının ve alçı elemanının elde edilişi, uygulanması, bakımı kolay ve ucuzdur,
Alçı, tam bitmiş olarak yapıya girer, ek emek ve masraf gerektirmez,
Alçı, hazır yapı elemanı üretimine elverişli bir malzemedir. Duvar ve tavan kaplamalarının önceden hazırlanmasına olanak sağlar. Deprem, yangın ve sel baskını gibi afet durumlarında konut ihtiyacının arttığı ve karşılanmasının kısa sürede gerçekleşmesinin zorunlu olduğu hallerde kullanılmak üzere depo edilebilecek yapı elemanları hazırlanabiliri).
Alçıdan üretilen yapı elemanları, aranan fiziksel ve ekonomik özelliklere sahip, çağın inşaat usullerine uygun, çabuk kuru, hafif yapı elemanlarının üretimini sağlayan yapı malzemeleri arasında önemli bir yer tutar
Alçı malzemesi en az enerji kullanımı ile elde edilebilir, Tasarımda öngörülen konfor ve estetik koşullarını sağlar, Çevre kirliliği yaratmaz,
Alçı doğal hammadde kaynaklarından elde edilmekte, bu malzemeler ülke ölçeğinde yeterli olduğu gibi, ülke dışına da ihraç edilerek ülke ekonomisine katkıda bulunulabilir.
Malzeme üretimi büyük yatırım ve karmaşık teknoloji ile değildir.
Teknolojik gelişmelere uyum sağlar ve hazır yapı elemanları üretimine elverişlidir.
Standartlara uygun malzeme kolaylıkla üretilebilir.
Alçı malzemesi kolaylıkla işlenebilir. Bu özellik, tasarımda ve yapımda esneklik sağlar.Dolayısıyla zaman içinde ortaya çıkabilecek kullanıcının değiştirme istek ve gereksinmeleri kolaylıkla karşılanabilir.
Alçı malzemesinin birim hacim ağırlığı kullanım yerine göre ayarlanabilir. İstenirse azaltılabilir. Hafif malzemeler yapı yükünün az olmasını, dolayısıyla zemine aktarılan yükün de az olmasını sağlar. Bu özellik de ekonomiye önemli ölçüde katkı sağlar. Özellikle taşıyıcı sistemli yapılarda bölücü duvarların hafif olması sağlanırsa, daha düşük maliyette yapı elde etmek çözümüne ulaşılabilir,
Alçı malzemeleri üretim yerinden şantiyeye kolaylıkla taşınabilir ve kolay uygulanabilir.İşçilik masrafı ve maliyeti azdır,
Taşıma ve kullanma sırasında tahrip olmuş malzeme veya yapı elemanları kolay onarılabilir
Alçı, inorganik bir madde olduğu için yanmaz. Yapı gereçlerinin yanıcılık açısından değerlendirilmesinde alçı, A1 sınıfı Yanmaz bir malzeme olarak gruplandırılır. Bir yangın anında alevle karşılaşan alçı, boşluklarındaki nem ile bünyesindeki kristal suyu ayrıştırmak için ısı enerjisinin büyük bir bölümünü absorbe eder. Ayrışan ve buharlaşan su, alev ile alçı arasında bir buhar tabakası oluşur. Yangın başladıktan 2 saat sonra yangın yüzeyinde 1040 santigrat dereceye ulaşan ısı, 5 cm lik alçı duvarda arka yüzeye 54 santigrat derece olarak aktarılır.
Yapı alçıları ve alçı levhalar ile 120 dakika yangın dayanım süresi elde etmek mümkündür. Alçının bu özelliği tüm yangın sigortası otoritelerince kabul görmektedir. 1666 yılındaki Londra yangınında zarar görmeyen yapıların alçı olduğu tespit edilmiş, gözlenen koruyuculuğu sayesinde, gelişmiş ülkelerde insanların yoğunlukla bulunduğu alanlarda alçı kullanımı zorunlu hale getirilmiştir. Türkiye de henüz bu konuda yasal bir zorunluluk yoktur.
Alçı, tuğla üretiminde kullanılan enerjinin yarısı, çimento üretiminde kullanılan enerjinin ise 1/5i kullanılarak elde edilmektedir.
Alçının üretimi aşamasında alternatif ürünlere kıyasla çok daha az enerji kullanılır. 1 ton alçı üretmek için 30 litre fuel-oil gerekirken, 1 ton tuğla üretmek için bunun iki katı, 1 ton çimento için beş katına ihtiyaç vardır.
Alçı kullanılarak yapılan yapı elemanlarının ısı iletiminin uygun olması çevrelediği mekanda konforun bozulmaması dolayısıyla enerji tasarrufuna neden olmaktadır.
Alçı düşük enerji ile üretilir. Emsali olan diğer inşaat malzemelerinden örneğin kireç 900 °C, çimento 1000 °C’ de alçı ise 90-120 °C’ de elde edilir.
Alternatif yapı malzemelerinde kullanılan harçlarda bulunan kum, dere yataklarından elde edilir. Bu da doğal kaynakların tüketilmesine neden olduğu gibi erozyonu da tetikler. Alçı kullanımına ağırlık verildiğinde tüm bu dezavantajlar ortadan kalkmış olur.
Ayrıca plastik alçı torbalarımız çevre dostudur; tekrar kullanılabilir veya geri kazanılabilir. Sanılanın da aksine, kağıt torba yapmak plastik torba yapmaktan iki kat daha fazla atmosferi kirletir ve 200 kat daha fazla atık su çıkmasına sebep olur.
Duvar, tavan vs. diğer yüzeylerde ısı yalıtım özelliğine sahip alçı kullanarak, dünya ortalamasını çoktan geçen, ülkemizdeki hava kirliliğinin azalmasına katkıda bulunuruz.
Yoğunluk faktörü göz önüne alınırsa 1 ton alçı ile 1 ton tuğla veya 1 ton çimentodan çok daha fazla hacimde yapı elemanı üretilir. Dolayısıyla alçı kullanılan inşaatların yükü hafiflemiş olur ki bu da çoğu deprem kuşağında olan ülkemiz için önemli bir avantajdır. Depremde insanlar daha çok binanın taşıdığı ağırlıklardan zarar görmektedir. Bina ağırlığı azaltılarak can ve mal kaybının oluşmasına engel olunmaktadır.
Alternatif yapı ürünleri ile karşılaştırıldığında alçı levhalar ile duvar yükünü 4 kat hafifletmek mümkündür. Hafifleyen sistem, kolon-kiriş gibi taşıyıcı eleman kesitlerini küçültür inşaat maliyeti daha başlangıçta azalır, yapı kullanım alanları metrekare bazında artar.
Alçı, kimyasal yapısı nedeniyle bünyesinde bakteri barındırmaz, bazik ve asidik özellikler taşımaz. Ph değeri insan cildiyle aynıdır. Kristalin silis ihtiva etmediğinden kanserojen değildir, cilde dosttur. Bu sebepten tıbbi amaçlı kullanımı da yaygındır.
Ülkemizde yapılmakta olan bazı otellerde büyük kalabalıkların toplanabilmesini sağlayacak mahallerde, restoran veya toplantı salonlarında alçı sıva ve alçı tavan kaplamalarının yabancı müşavirler tarafından şart koşulmaktadır.
Alçının mikroskobik boşlukları vardır, Bu sayede yaşadığımız mekanı kışın sıcak, yazın serin tutar. İç mekanlarda oluşan rutubeti çabucak emer, hava kuruyunca da ortama iade eder.
(Düşük nem oranı ile oluşan kuru havanın, özellikle soğuk algınlığı, astım, baş ağrısı, nefes darlığı, performans düşüklüğü, yorgunluk ve halsizliğe yol açtığını biliyor muydunuz ? Yaşantımızın % 90′ ını yapay yollardan oluşturulmuş kapalı mekanlardan geçirdiğimze göre bu yapay çevrelerin duvarlarının, tavanlarının, iç donanımlarının, ve malzemeleri-nin, seçiminde ne kadar duyarlı olmamız gerekliliğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Hastaları tedavi etmek zorunda kalmak yerine, hastalanmamak için önlemler almak en ucuz ve kolay yöntemdir.)
Alçı Nem Düzenleyici Özelliği Sahiptir
Kapalı bir hacimde bulunan su buharı, hacmi çevreleyen dış yapı elemanlarının yüzeylerine temas ettiğinde soğuyarak yoğuşur ve yapı elemanlarının ıslanmasına dolayısıyla da elemanın yüzeyinde su lekelerine ve çiçeklenmelere neden olur. Alçı ise ısı iletkenliğinin düşük olması dolayısıyla yalnız yoğuşmayı geciktirmekle kalmaz aynı zamanda boşluklarında önemli bir oranda ortam nemini ve kondansasyon suyunu absorbe edip, iç hacimde bağıl nemin azalmasını sağlayarak yoğuşmayı azaltır. Buna ek olarak nem azaldığında alçı kendi bünyesindeki nemi ortama vererek ortamın yeterli derecede nemli kalmasını sağlar ve bu suretle kaloriferli evlerde yaşam koşullarının iyileştirilmesine katkıda bulunur.
İşleme ve onarımı alçıdan daha kolay inşaat malzemesi yoktur. Sadece suyla karıştırmak yeterlidir, bunu için de özel bir beceri ya da alet gerektirmez. Elle olduğu kadar makine ile de çok düzgün sıva yapmaya uygundur.
Alçının kolay işlenilebilirliği ve uygulanabilirliği alternatif malzemelere kıyasla çok daha çabuk kuruması inşaat süresinin kısalmasını sağlar ki bu da inşaat ekonomisi için oldukça önemli bir katkıdır. Alçı ve alçı türevi ürünlerin elde edilişi, uygulanması, bakımı kolay ve ucuzdur. Alçı tam bitmiş olarak yapıya girer, ek emek ve masraf gerektirmez. Alçı malzemeleri üretim yerinden şantiyeye rahatlıkla taşınabilir ve kolay uygulanabilir. İşçilik masrafı ve maliyeti azdır. Doğal hammadde kaynaklarından elde edilen e milli bir ürün olarak da nitelendirilebilen alçı, ülkemiz dışına da ihraç edilerek yurt ekonomisine katkıda bulunmaktadır.
Yaratıcı ve Estetik Uygulamalara Olanak Tanır
Alçı beyaz rengi ile sınırsız dekoratif seçenek sunarak yaşama konfor sağlar, yaratıcı uygulamalara olanak tanır. İstenilen forma sokulabilen alçı, sadelik, zerafet ve estetiğin vazgeçilmez unsurları olan tavan süsleri, kartonpiyer, nişler, apliklere dönüşür, kalıpsız konkav yüzeyler yapılmasına olanak sağlar, ortamdaki sıcaklık hissini artırır.
Alçı levhalar ile, estetik ve kullanışlı mekanlar yaratılabilir. Alçı hafifliği ve kolaylıkla değiştirilebilme özelliği sayesinde mimari uygulamalara özgürlük tanır.
Alçı Yalıtım Sağlar
Yapılan araştırmalar göstermiştir ki yapılardaki ısı kaybının başlıca sebebi: ısı yalıtım malzemesi ile sıvanmamış duvar ve yüzeylerdir. Çünkü ısının yüzde 35 i yalıtım gücü olmayan duvar ve yüzeylerden kaybedilmektedir.
Yalıtımın olmayışı, kapalı mekanları ısıtmak için yapılan harcamalara gereksiz bir yük, ülke ekonomisine büyük bir zarardır.
Alçı ürünleri gözenekli yapısından dolayı ortam ısıtıldığında duvarların hızla ısınmasını ve kışın daha sıcak geçirilmesini, yaz ayları boyunca da ortamın daha serin olmasını sağlar. Alçının ısı iletkenlik değeri doğal malzemeler arasında ahşaba çok yakındır. Dolayısıyla diğer doğal malzemelere göre daha az ısı iletir.
Alçı yapı elemanı, yine içerdiği boşluklar nedeniyle ses yalıtımı da sağlar. Özelilikle akustik amaçlarla üretilmiş elemanlar yardımıyla, hacim içinde ses düzeni ve hacimler arasındaki ses geçişi, iyi bir şekilde kontrol edilebilmektedir. Bu alanda yapılan araştırmalarda, alçı elemanlarla yapılmış bir duvarın 700Hz lik bir sesi %50 ye kadar yuttuğu, bu duvara bilinen lifsel malzeme eklendiğinde %90 a varan bir ses yutuculuğu yaptığı ortaya çıkmıştır.
Alçı sıva, akustik özelliğinden dolayı, teknik danışmanlar tarafından ülkemizdeki birçok otel, restoran veya toplantı salonu gibi kalabalık mekanlarda sıva ve tavan kaplaması olarak şart koşulmaktadır.